29.04.2013
Öncelikle, Mülteci Hakları Derneği (MHD) olarak halkımızın 8’i kadın 8’i erkek 21’i bebek ve çocuk, 37 Filistinli sığınmacıyla gösterdikleri dayanışma örneğinden dolayı çok teşekkür ederiz. Birçok kesimin ve bireyin yoğun ilgisi ve desteği ile çok önemli adımlar atmış bulunmaktayız ve tüm bu kesim ve kişilere Derneğimiz ve Filistinli aileler adından teşekkürü borç biliriz.
Mülteci Hakları Derneği olarak, 2007 yılından itibaren Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve kuzey Kıbrıs’taki sığınmacı/mülteciler arasında köprü görevi görmekteyiz. 2010 yılından itibaren de BMMYK’nin Kıbrıs’ın kuzeyindeki uygulayıcı ortağı olarak da görev yapmaktayız.
Kıbrıs’ın kuzeyinde mülteci ve sığınmacıların sosyal statüleri ve haklarını düzenleyen yasaların olmayışı nedeni ile sığınma başvuruları BMMYK tarafından alınmaktadır. Mülteci statüsü tespit prosüdürü BMMYK tarafından yürütülmektedir. Mülteci statüsü tespit prosüdürü boyunca BMMYK’nin desteği ile MHD personeli tarafından ücretsiz hukuki ve sosyal danışmanlık desteği sunulmaktadır. Değerlendirme sonunda da mülteci statüsü alan kişiler de BMMYK tarafından, kendilerini kabul eden 3. ülkelere yerleştirilmektedir.
Maddi ve manevi dayanışma sonucunda, temel ihtiyaç malzemeleri, beslenme ve barınma kaynakları, basın emekçileri, sivil toplum örgütleri, sendikalar, işletmeler, yerel yönetimler ve duyarlı bireylerin gösterdiği dayanışma ile söz konusu Filistinli sığınmacılar için sağlandı ve sığınmacıların hatırı sayılır bir süre boyunca, bundan sonraki adımları belirlenene kadar coğrafyamızda yaşamlarını sürdürebilmeleri olanaklı kılındı. Ancak, tüm bu konuya ilişkin ivedi olarak Devlet kurum ve yetkililerinin adım atması gerekmektedir. Bu husus, hem Devletin sorumluluğu hem de temel ihtiyaçlara erişimin sürdürülebilir olması açısından çok büyük önem arz etmektedir.
Temel ihtiyaçlara ulaşımın sağlanmasının yanı sıra, bir diğer önemli husus söz konusu ailelerin Kıbrıs’ın kuzeyindeki yasal durumlarına ilişkindir. MHD olarak BMMYK ile işbilriği içerisinde Kıbrıs’ın güneyindeki durumlarına ilişkin bilgiye teminine ilişkin ve bundan sonraki süreçte etkin koruma mekanizmalarına ulaşım konusundaki çalışmalarımız devam etmektedir. Bu süreçte, yetkililerin yasal ve idari açıdan alacakları tavır hayati önem arz etmektedir. MHD olarak, ailelerin sığınma talepleri uyarınca, güvenli bir şekilde Kıbrıs’ın kuzeyinde kalmaları için gerekli tüm süreçleri başlatmış olduğumuzu tekrarlar ve “zorla sınır dışı edilme” hususuna ilişkin ciddi endişelerimiz olduğunu kamuoyu ile paylaşırız. Bu vesileyle de öncelikle yetkililere uluslararası hukuka uygun hareket etmeleri çağrısını yapar ve ilgili tüm kesimleri bu konuda dayanışmaya ve işbilirliğine davet ederiz.
Sığınma, ölüm korkusu olmadan insanca yaşama temel bir haktır. Dünyanın dört bir yanından mülteciler ülkelerini ölüm tehlikesi ile terk etmek zorunda kalmaktadır. Böylesine önemli ve insani boyutu olan bir soruna gözlerimiz kapamamız ne uluslararası hukuk ne de insani açıdan kabul edilemezdir.
Son günlerde yaşadıklarımız da tekrar bize göstermiştir ki sığınmacı ve mültecileri tanıyan ve onların haklarını düzenleyen yasalara ve sistematik olarak işleyen bir altyapıya ihtiyaç vardır. Bu vesile ile Kıbrıs’ın kuzeyinde sığınmacı ve mültecilere ilişkin yasal prosedürün oluşturulması yönünde kuzey Kıbrıs’taki yönetimin uluslararası sorumluluklarını hatırlatır ve hükümet yetkililerini göreve çağırırız.