21.03.2016
21 Mart 2016 tarihinde, Uluslararası Irk Ayrımcılığına Karşı Gün dolayısıyla, Mülteci Hakları Derneği (MHD); Eşitlik, Destek ve Irkçılığa Karşı Hareket (KISA); ve Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği ara bölgedeki Dayanışma Evi’nde ‘Bugün ve Yarın Birleşik bir Kıbrıs’ta Irk Ayrımcılığı’ üzerine panel düzenledi. Panel, ayrımcılık ve ırkçılık ile ilgili hem her iki toplumda da mevcut durum ile ilgili bilgi vermek ve bunu değerlendirmek hem de ırkçılık ve milliyetçilik arasındaki ilişkinin değerlendirilme özellikle de sıra federal ve birleşik bir Kıbrıs çerçevesinde de bu tür sorunların önemini vurgulama, amacı ile gerçekleştirildi.
Panel, Avrupa Birliği tarafından Kıbrıslı Sivil Toplum İş Başında programı altında finanse edilen ve KISA ile ortaklık içerisinde MHD tarafından uygulanan “İnsan Hakları Herkes İçin” Projesi kapsamında gerçekleştirildi. Etkinliğe 38 kişi katıldı.
Panelistler, Yüksek Yönetim ve İnsan Hakları Denetçisi, Ayrımcılık Karşıtı Kurum Başkanı Aristos Tsiartas; PRIO’dan Araştırmacı ve Siyaset Analisti Mete Hatay; KISA Yönetim Kurulu Üyesi ve Hukukçu Nicoletta Charalambidou; ve Avukat Nikolas Kyriakou, moderatör de MHD’den Faika Deniz Paşa’ydı.
Tsiartas, federal ve birleşik bir Kıbrıs’ta ırkçılığa karşı durmanın zorluğu üzerine bir konuşma yaptı. Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yasal ve kurumsal çerçevenin uluslararası ve Avrupa standartlarına uyumlu olmasına rağmen, yeterli derecede uygulanmadığını vurguladı. Konuşmasına, ırkçılık ve ayrımcılık karşıtı olan mevcut yasal ve kurumsal çerçevenin 1960’larda var olması halinde, 1963 -1974 arası yaşanan trajik olaylara dair, adanın tarihinin farklı seyretme ihtimali üzerine sorgulama yaparak devam etti. Hayat, etnik ve dini azınlıklar ve ekonomik göçmenler üzerine yoğunlaşarak, Kıbrıs’ın kuzeyinde kural dışılık ve sorumsuzluk politikası üzerine konuştu. Charalambidou, Kıbrıs’ta ırkçılık ve milliyetçiliğin karşılıklı üzerine konuştu. Adanın bölünmesinin ayrımcılık içeren pratikler üzerine olduğunun altını çizdi ve Kıbrıs sorununun çözümü ile ilgili gelecek perspektiflerinin hâkim iki toplumunkilerin yanı sıra azınlıkların da ihtiyaçlarını dikkate alması gerektiğinin altını çizdi. Kyriakou da, mevcut siyasi kültürün yansıması ve gelecek için siyasi bir proje ihtiyacına dikkat çekti ve gelecek için üç nokta üzerinde durdu: siyasi kültürde değişim, ötekinin dilini konuşma ihtiyacı ve yeni oluşturulacak devlete siyasi ve etik bağ. Panel soru cevap bölümü ve katılımcıların katkıları ve yorumlarının ardından sona erdi.